Genel

BATININ VİCDANI VAR MI ?

İlker Kadıoğlu

BATININ VİCDANI VAR MI ?

Seyyit kutup diyor ki:
” Amerika’dan nefret ediyorum ama Amerika’nın vicdanına sığınan Müslümanlardan daha çok nefret ediyorum. ”

Körfez savaşı’nı hatırlıyor musunuz?

Saddam’ı kimyasal silahlarla suçlayan Amerika bu iddiası kof çıkınca
Dünyadan ve müttefiklerinden nasıl da özür dilediler değil mi?

Masum bir insanı suçlayarak binlerce insanın ölümüne binlerce binanın yok edilmesine sebep oldukları için nasıl da büyük bir mahcubiyet yaşadılar.

Yaptıklarından utanç duyarak nasıl da büyük bir tazminat ödeme telaşına düştüler.

Keşke bu söylediklerim gerçek olsaydı.

Hakikat şu ki Batı hiçbir zaman onurlu kişilikli ve şahsiyetli olmadı. Biz adaleti erdem’i ve merhameti kaybettiğimiz için ortalıkta kıyas yapılacak bir medeniyet olmadığı için bunlar yaptıkları en küçük bir iyiliği dahi medeniyet diye dünyaya yutturabiliyorlar.

Çünkü dünyanın medeniyet kulvarında kıyas yapabileceği bir devlet kalmadı.

Batı adalet ve menfaat karşı karşıya geldiğinde asla adaleti tercih etmedi.
Merhamet ve tarafgirlik karşı karşıya geldiğinde tarafgirliği tercih ettiler.

Adalet o kadar yüce bir Erdem ki Her gönülde misafir olmaz.

Bugün Gazze de yaşananları görüyoruz.

Bu insanlar vicdanlarını nasıl susturup baskılıyorlar.

Bu insanlar merhamet duygularını nasıl dizginliyorlar bu insanlar zalimlerin kustukları bunca öfkeye nasıl seyirci kalabiliyorlar anlamak mümkün değil.

Medeniyetin pınarı sandığınız batı soysuz İsrail’in zulümleri karşısında nasıl da süt dökmüş kediye dönüyorlar.

Nasıl da vicdanlarını çarmıha geriyorlar?

Bunlarca kan ve gözyaşları içinde kendi çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliyorlar. Gerçekten o an hangi duyguları yaşıyorlar merak ediyorum.
.
Demek ki oyun sandığımızdan çok daha dehşetli çok daha planlı ve çok daha komplike.

Ve anlıyoruz ki yıllarca uyumuşuz.

Hani şair diyor ya:

— Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum? gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum

Yıllarca bizi nasıl da uyutmuşlar bu günlere hazırlık yapmak için.

Elimize Çelik çomak vermiş ve bizi birbirimizle uğraştırmışlar.

Dün kışladaki yemin törenine Mehmetçiğin annesini başörtülü olduğu için almayan gafiller bugün yaptıklarınızdan gurur duyuyor musunuz.?

Sizler nasıl bir fitne ateşine odun taşıdığınızı bugün görebiliyor musunuz acaba..

Nasıl bir tezgahın figüranı olduğunuzun bugün bari farkına vardınız mı? Eğer hala farkına varmamış iseniz yeni senaryolara hazırlıklı olunuz.

Sizler ülke insanını birbirine düşürürken kimlerin hangi mahzende ne planlar yaptığını bugün anlayabiliyor musunuz?

Aslında onlar sizin elinize Çelik çomak verdiklerinde kendi planlarını daha rahat uyguladıklarını sizlerin çocukça oyunlarınıza bakarak görebiliyorlardı ve onlar bugünü o günden görmenin şehvetiyle Sevinç naraları atıyorlardı.

Kurmay zekasına sahip olanların bile bu oyunlara alet olmasını gerçekten taaccuple karşılıyoruz…

Bu millet hakikatin meşalesini ne zaman yakacak Bu millet girmiş olduğu girdaptan nasıl kurtulacak.

Canım milletim senin damarlarındaki kanı değiştirmiş olabilirler sana dışarıdan zehir enjekte etmiş olabilirler seni bir süreliğine uyutmuş duygularını küllendirmiş olabilirler ama unutma ki sen içinde hala bir cevher saklıyorsun

O cevheri ortaya çıkaracağın güne kadar ne olur sadece iç sesini dinle ve zamanı geldiğinde tarihinden aldığın güçle ayağa kalkacağın günü bekle.

İlker Kadıoğlu

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu