Uncategorized

Bir Soruşturma, Üç Büyük Soru: Fenerbahçe, Sporcular ve Taraftar

Gazeteci Ferhat Aydoğan’ın kaleme aldığı köşe yazısında…

Türkiye geçtiğimiz günlerde daha çarpıcı bir soruşturma haberiyle bir sabaha uyanmıştı. İş dünyasının tanınan isimlerinden, spor kamuoyunda ise Fenerbahçe Başkanlığı ile anılan Sadettin Saran hakkında yürütülen uyuşturucu soruşturması, doğal olarak yalnızca bir kişiyi değil, koskoca bir camiayı da tartışmanın merkezine oturttu.

Henüz ortada kesinleşmiş bir yargı yok. Sadece bir soruşturma, bir ifade süreci ve beklenen adli tıp sonuçları var. Hukukun en temel ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi, bu noktada hepimize sorumluluk yüklüyor.

Ancak burada altını kalın çizgilerle çizmemiz gereken bir gerçek var:
Ortada kesinleşmiş bir hüküm yok. Bir soruşturma var, bir ifade süreci var ve beklenen adli tıp sonuçları var. Hukuk devletinin temel direği olan masumiyet karinesi, bu aşamada herkes için bağlayıcıdır.

Peki kamuoyunun sormakta haklı olduğu sorular yok mu? Elbette var.

Ne var ki kamuoyunda asıl yankı uyandıran soru şu:

“Peki Fenerbahçe ne olacak?”

Fenerbahçe, 100 yılı aşan tarihiyle kişilerden bağımsız bir çınardır. Başkanlar gelir geçer, yöneticiler değişir; ancak kulübün kurumsal kimliği, sporcuları ve taraftarı kalır. Bir soruşturmanın, hele ki sonucu henüz belli olmayan bir sürecin, doğrudan kulübün sportif geleceğine mal edilmesi en büyük haksızlık olur.

Sporcular ne olacak?
Sahada ter döken, formanın ağırlığını omuzlarında taşıyan sporcuların bu tartışmaların öznesi haline getirilmesi kabul edilemez. Onların tek sorumluluğu, sahada mücadele etmektir. Hukuki süreçler, soyunma odalarına taşınmamalıdır.

Taraftar ne olacak?
Belki de en zor durumda kalan kesim onlar. Aidiyet duygusuyla bağlı oldukları kulübün adının, henüz sonuçlanmamış iddialarla yan yana anılmasını hazmetmeye çalışıyorlar. Taraftar, ne savcıdır ne hâkim. Taraftarın görevi, kulübüne sahip çıkarken hukuka da saygılı olmaktır.

Bu noktada asıl sınav, medyanın ve kamuoyunun sınavıdır. Yargısız infaz kolaydır; ama adalet zor ve sabır ister. Eğer bir suç varsa, hukuk gereğini yapar. Yoksa da, itibar suikastlarının telafisi yoktur.

Sonuç ne olursa olsun, şunu unutmamak gerekir:
Kulüpler şahıslardan büyüktür, adalet ise herkes için gereklidir.

Beklemek, sakin olmak ve hukukun vereceği karara saygı duymak…
Bugün en çok buna ihtiyacımız var.

Gazeteci Ferhat Aydoğan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu