Ahiret Endişesi Zayıflıyor, Boşanma Artıyor: Aile Kurumu Tehlikede

Son yıllarda Türkiye’de boşanma oranlarındaki dikkat çekici artış, toplumun temel yapı taşı olan aile kurumunu derinden sarsıyor. Uzmanlara göre bu artışın ardında dini hassasiyetlerin zayıflaması, bireyselleşme, tüketim kültürünün yaygınlaşması ve iletişim sorunları gibi birçok etken yer alıyor.
Dini perspektiften bakıldığında, evlilik sadece dünyevi bir birliktelik değil, aynı zamanda ahiret hayatına hazırlık olarak görülüyor. Kur’an-ı Kerim’in Nisa Suresi 34. ayetinde, “Erkekler, kadınlar üzerine idareci ve koruyucudurlar” buyurularak ailedeki rol ve sorumluluklara dikkat çekiliyor. Rum Suresi 21. ayette ise evliliğin temelinde sevgi ve merhamet olduğu ifade ediliyor. Ancak uzmanlar, günümüzde bu bilinçten uzaklaşmanın evliliklerin daha kolay sonlandırılmasına neden olduğunu vurguluyor.
Sosyologlar, bireyselleşme ve tüketim kültürünün, fedakarlık ve sabır gibi değerleri gölgede bıraktığını belirtiyor. Kendi istek ve arzularını önceleyen bireyler, evlilikte empati, anlayış ve iletişim kurma becerilerini geri planda bırakabiliyor. Bu durum da evlilikleri çıkmaza sürüklüyor.
Peki, bu tablo karşısında ne yapılmalı? Uzmanlar, evliliğin kutsiyetine yeniden vurgu yapılması gerektiği görüşünde. Evliliğin sadece iki birey arasında değil, aynı zamanda topluma ve ahiret sorumluluğuna karşı da bir taahhüt olduğu hatırlatılıyor. Eşler arasındaki sevgi, saygı, sabır ve anlayış gibi değerlerin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Ayrıca, aile büyüklerinin tecrübelerinden yararlanmak, evlilik danışmanlarından destek almak ve dini rehberliğe başvurmak da çözüm yolları arasında gösteriliyor. Kur’an’daki Talak Suresi’nde boşanma sürecine dair yapılan adil şahitlik vurgusu, bu konuda dikkatle hareket edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Uzmanlar, aileyi korumanın sadece eşlerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekiyor. Ahiret endişesi taşıyan bireylerin, evliliklerini bir imtihan vesilesi olarak görmeleri ve bu sorumluluğu bilinçli bir şekilde üstlenmeleri gerektiği ifade ediliyor.